Amerikan Kanser Enstitüsü ve Dünya Kanser Araştırma Fonu danışmanı Dr. Martin Weisman’ın yaptığı bir çalışma sonucunda ideal kiloyu korumak, fizik olarak aktif olmak ve alınan alkol miktarını azaltmakla kanser riskini %38 oranında düşürmek mümkün olmaktadır.
Bebek emzirmek her yaşta kansere karşı koruyucudur, alkollü içkiler her yaşta meme kanserine neden olabilir, şişmanlık ise menopoz sonrası meme kanseri sebebidir. Fizik aktivite menopoz sonrası meme kanseri için koruyucudur, fakat menopoz öncesi kanser için aynı şey söylenemez.
Bu söylemlerin ışığında meme kanserini azaltmak için aşağıdaki tavsiyelere kulak verin;
- Aşırı yağlanma ve kanser arasındaki ilişki nedeniyle mümkün olduğu kadar ideal kilonuzda kalmaya çalışın.
- Günlük yaşamınızda olabildiğinizce aktif olun.
- Günlük 1 kadehten fazla alkollü içki almayın.
- En az 6 ay süreyle bebeğinizi emzirin. Bu hem sizin kanser riskiniz azaltır hem de bebeğinizin ileride aşırı kilo almasını engeller.
Gebelik Boyunca Meme Kanseri Tedavi Edilebilir mi?
Gebelik sırasında meme kanseri görülme sıklığı oldukça nadirdir ve tüm Avrupalı kadınlar arasında %1 den daha azdır. İlk gebelikteki anne yaşının artmasından dolayı gelir düzeyi yüksek ülkelerde meme kanseri sıklığı gittikçe artmaktadır.
Bugüne kadar gebelik sırasında meme kanseri tedavisinin sonuçları ile ilgili kanıtlar çok sınırlı idi. Almanya'dan Loibl ve ark. larının yayınladıkları çalışmanın amacı gebelikte meme kanserinin tedavisinin anne ve bebek için güvenli olup olmadığını değerlendirmek idi.
Lancet Oncology adlı dergide 16 Ağustos'ta online olarak yayınlanan çalışmaya göre gebelikte meme kanseri anne ve bebeği riske atmadan tedavi edilebilmektedir.
Ancak, araştırmacılar anne karnında kemoterapiye maruz kalan bebeklerin diğerlerine göre doğum ağırlıklarının daha düşük olduğunu bulmuşlardır. Komplikasyonlar daha fazladır, fakat aradaki fark klinik olarak önemli bulunmamaıştır.
Daha önemlisi büyük bir doğumsal defekt bildirilmemiştir. Bebeklerin hiçbiri ilk üç ay içinde kemoterapiye maruz kalmadıkları için komplikasyonlar daha çok prematür doğum ile ilgili olmuştur.
Bu nedenle Dr. Loibl gebelikte kemoterapi gören kadınların miadına ulaşmalarının çok önemli olduğunu vurgulamıştır. Yenidoğandaki sorunlar direkt olarak bebeğin doğum haftasına bağlıdır. Bu çok önemli bir mesajdır çünkü burada bebeğin erken doğurtulma kararında tıbbi bir endikasyon yoktur. Yazara göre meme kanseri olan gebeyi tedavi etmek mümkündür, gebeliği sonlandırmak ya da daha alt seviyede bir tedavi uygulamak gereksizdir.
Bu arada tedavisini doğumdan sonraya bırakan kadınlarda daha kötü sonuçlar görülmemiştir. Gebelik sırasında kanser tedavisi görenlerle görmeyenler arasında yaşama süreleri açısından da bir fark görülmemiştir.