D vitamini ve Sağlığımız

D vitamini ve Sağlığımız

Dünyada yaklaşık 1 milyar kişide D vitamini eksikliği olduğu tahmin edilmektedir.  Bunun en önemli sebebi yeteri kadar güneşten yararlanamamaktır. Daha önceki çalışmalarda (The 1997 Dietary Reference Intake (DRI) values for vitamin D) kemik erimesini önlemek için önerilen günlük D vitamini ihtiyaçları bugün birçok uzman tarafından artık yetersiz bulunmaktadır. Ayrıca son yıllardaki çalışmalarda D vitamininin kanser, kalp hastalığı, kırıklar, otoimmun hastalıklar, grip, tip 2 diabet ve depresyonu önlemede muhtemel rolü olduğuna dair veriler elde edilmiştir. Bir çok sağlık kuruluşu günlük D vitamini takviyesinin en az 1000 IU olması gerektiğini tavsiye etmektedir.  Vücut D vitaminini güneşin ultraviole ışınlarının etkisi ile kolesterolden üretir. Cilt rengi, yaş, günlük güneşe maruziyet süresi ve yaşanılan coğrafi bölge gibi faktörler vücudun günlük D vitamini üretimini etkiler.  D vitamini kemikler, barsaklar, bağışıklık sisitemi ve kalp-damar sistemi, pankreas, kaslar, beyin ve hücre döngüsü üzerinde etkilidir. D vitaminin ana görevi kanda normal kalsiyum ve fosfor dengelerini sağlamak ve kemik sağlığını korumaktır.

D vitamini yetersizliği
D vitamini yetersizliğine yol açan risk faktörleri, kuzey ülkelerinde yaşamak, günlük 15 dakikadan az güneşe çıkmak, zenci veya esmer tenli olmak, yaşlı veya kilolu olmaktır. 
Raşitizm, osteomalazi (kemik erimesi), kas iskelet ağrıları ve bazı diş hastalıkları D vitamini yetersizliğinin belirtileri olabilir. Alt belirtiler iştahsızlık, ishal, uyku hali, görme bozuklukları ve ağız ve boğazda yanma hissidir. 
Kanda calcidiol seviyelerine bakmakla D vitamini durumu hakkında bilgi sahibi olabiliriz. 
Kanda normal D vitamini değerleri 30 - 74 ng/mL, arasındadır, ama bu laboratuarlar arasında farklılık gösterebilir. Aşırı D vitamini alındığında kan kalsiyuım seviyeleri artar ve toksik düzeylere ulaşabilir. 


D Vitamini hangi hastalıkları önlüyor?
Kanser
Birçok çalışmada düşük D vitamini seviyeleri ile artmış kanser riski arasında ilişki bulunmuştur. Özellikle kolorektal (barsak) kanser için kuvvetli deliller vardır.  Creighton Universitesinde yapılan bir çalışmada menapoza girmiş kadınlara günlük 1100 Ü D vitamini+kalsiyum verilmiş ve bu tedaviyi almayan hastalarla karşılaştırılmıştır. D vitamini alan grupta kanser oranı %77 oranında daha düşük bulunmuştur.  Bir başka çalışmada (The Health Professionals Follow-up Study, HPFS), kanda D vitamini seviyesi yüksek olanlarda barsak kanseri oranı yarı yarıya daha az görülmüştür. 
Kalp hastalığı
Bir çalışmada (Framingham Heart Study), D vitamini seviyeleri düşük olan hastalarda (<15 ng/mL) kalp hastalığı riski %60 daha fazla bulunmuştur. Bir başka çalışmada da 4 yıl süreyle takip edilen kadın ve erkeklerde D vitamini düşük (<15 ng/mL)  olanlarda hipertansiyon riski 3 kat daha fazla bulunmuştur. 
Kırıklar ve düşmeler
D vitamini kalsiyum emilimine yardımcı olarak kemik sağlığında önemli rol oynar. D vitamini kas gücünü artırarak teorik olarak düşmeleri de önleyebilir.  Birçok çalışmada düşük d vitamini seviyeleri ile artmış kırık riski arasında ilişki bulunmuştur. 
Günlük 800 IU D vitamini takviyesi kalça kırıklarında %20 azalma sağlar. 
Otoimmun hastalıklar ve grip
D vitaminin bağışıklık sistemini düzenleme rolünden dolayı multiple sclerosis (MS), tip 1 diabetes, rheumatoid arthrit, and otoimmun tiroid hastalığını önlediği düşünülmektedir. Bilim adamları kış aylarında D vitamini yetersizliğinin  grip salgınlarına neden olduğunu öne sürmektedirler. Birçok çalışmada bağışıklık sistemi ile D vitamini arasındaki ilişki gösterilmiştir. 
Tip 2 Diabet ve Depresyon
Şeker hastalığı olmayan 65 yaş ve üzeri bir grup hastada yapılan çalışmada günlük 700 IU D vitamini + kalsiyum alan kişilerde almayanlara göre açlık kan şekerlerinde daha az bir artış görülmüştür. Norveç’te yapılan bir çalışmada ise haftada 20000 veya 40000 IU gibi yüksek dozda D vitamini alan grupta depresyon belirtilerinde ciddi düzelmeler tespit edilmiştir.  D vitaminin diabet ve depresyon üzerindeki etkilerinin başka çalışmalarla teyit edilmesi gerektiği de bu çalışmalarda öngörülmüştür.

D vitamini kaynakları
Sadece birkaç gıda D vitamini açısından zengindir. Bunlar;
Zenginleştirilmiş süt ürünleri,
Kahvaltıda tüketilen hububat gevrekleri,
Yağlı balıklar,
Sığır karaciğeri,
Yumurtanın sarı kısmı
Bunlara ilaveten güneşlenmek de ilave d vitamini sağlayacaktır
Eczanelerde değişik formlarda D vitamini preparatları bulunmaktadır. Bunların içinde 2 ayrı formda D vitamini vardır. Bunlar 
D2 (ergocalciferol) ve D3 (cholecalciferol). D3 tercih edilmelidir, çünkü vücudumuzda üretilen ile aynıdır ve D2 den daha etkilidir. D vitamini yağda eridiği için tok karına ve yağlı yiyeceklerden sonra alınması uygundur. Arzu edilen kan seviyesine ulaşıldıktan sonra günlük 800-1000 IU yeterlidir. Günlük  10,000 IU ye kadar toksik etki yapmasa da 2000 IU üzerinde alınması önerilmez. Test sonrasında eksiklik görülen vakalarda normal seviyelere ulaşana kadar günlük 3000-4000 IU verilebilir. 
Kortizon kalsiyum emilimini azalttığı için D vitamini metabolizmasını bozabilir. Bu nedenle kortizon kullanan hastalara takviye gerekebilir. 
D vitamini yağda çözündüğünden kolesterol düşürücü ilaçlar kullanılıyorsa D vitamini bunlardan birkaç saat önce veya sonra alınmalıdır. 
Epilepsi ilaçlarından Phenobarbital ve phenytoin D vitaminin karaciğerde parçalanmasını artırdığı için kalsiyum emilimini bozar.

SONUÇ
D vitamini eksikliği olan insan sayısı arttıkça bu hormonun önemi de artmaktadır. Kansere karşı koruyucu etkisi için ciddi kanıtlar mevcuttur. Kırıklar ve düşmeleri önleyici etkisi olduğuna dair kuvvetli deliller vardır. Şu an için kalp hastalığı, bağışıklık sistemi, grip, diabet ve depresyona karşı koruyuculuğu açısından ileri çalışmalar gerekmektedir.

KAYNAK
U.S. Pharmasist
Vitamin D Supplementation: An Update
Christine Gonzales, PharmD, CHHC

Süha Sönmez'e Sorun

Etiketler